Kursiyerlerden
SERAP METİN
Benim mesleğim, insanların negatif sağlığını pozitife dönüştürmek suretiyle icra ediliyor. Bu icra boyunca kendimdeki pozitif enerji azalırken, bu pozitif enerjiyi yerine koymada Ebru Sanatı bana şifa oldu, ben de hastalarıma. Teknenin başına her geçişimde yeni bir şey öğreniyor, hatta ebruyu bildiğimi sandıkça pek çok şeyi bilmediğimi görüyorum. Bu sanatla ilgilenen herkes gibi bende tekne başında coşkuyla, hayranlıkla suya düşen damlaları izliyor ve suyun renklerle dansı hiç bitmesin istiyorum. Ebru Sanatı ile sabrı ve teslim olmayı öğreniyorum. Ebrunun hayatıma kattığı manevi huzur ve daha nice güzelliklerin sürmesini diliyorum.
Bize bu sanatı sevdiren Hikmet Barutcugil Hocamız ve her konuda desteğini esirgemeyen çok sevgili Füsun annemiz, çok sevgili kardeşlerimiz Sema, Hilal ve Işıl… İyi ki varsınız. Sizleri tanıdığımız için çok mutluyuz.
Beni her türlü çalışmamda destekleyen ve hep yanımda olan özverili anneme sonsuz teşekkürler.
İstanbul’da doğdum. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun oldum. Halen Serbest Diş Hekimi olarak çalışmaktayım. Evliyim. Üniversite yıllarında tanıştığım Ebru Sanatına olan sevgim, Hikmet Barutcugil ile tanıştıktan sonra aşka dönüştü. Halen eşimle birlikte Ebru çalışmalarına devam etmekteyim.
BERK BOZOK
Berk Bozok, eşimin küçük kız kardeşinin biricik oğlu. Bebekliğinden beri bize gelmeyi, bizde kalmayı çok severdi. Tabii ki biz de onu çok seviyoruz.
Yaşından önce “öd” ün kokusuna aşina. Bana, ne anlama geldiğini henüz bilmediğimiz bir hitap şekli vardı, BİABİA. Henüz düzgün konuşamıyorken bile işaretle, Biabia, “pıt pıt aşa aşa” diyerek bir elinin işaret parmağını diğer elinin işaret parmağına vurarak (ebru fırçası gibi), aşağıyı, atölyeyi göstererek ebru yapmak istediğini belirtirdi. Biabia’nın anlamını hala bilmiyoruz, büyük baba mı, bıyıklımı demek istedi, ama özgün kişiliğinin bir öncü haberi gibiydi sanki. Kendinden son derece emin, ne yaptığını bilen biri Berk.
Anne ve babasının çok sık seyahat etmeleri ve yoğun iş hayatları dolayısıyla Berk sık sık bizimle kalıyor ve birlikte ebru yapmayı sürdürüyorduk.
2005 yılında Türk ve İslam Eserleri Müzesinde, “Ebristanbul” sergimin açılışında protokol ve davetlilerin önünde son derece ciddi, her şeyi ile mükemmel bir Ebru gösterisi yaptı. Büyük takdir gördü.
Onun doğumu Ebristan’la yaşıt, şimdi o da 10 yaşında.
İleri ki yaşamında ebru sanatına gönül verip de icraatına devam ettiğinde “-Ben bu sanata bir yaşımda başladım” diyebilir.
Berk‘in bebekliğinde başlayan bu çok özel muhabbetimiz artarak devam ediyor.
Bugünlerde hem ebruya devam ediyor, hem de Ebruzen teknesinin miçosu…